Yazarlık Yaşam Biçimidir

Yazarlık Bir Yaşam Biçimidir

Zihnimden geçen düşünceleri kelimelere dökerek okur severler ile buluşturmaya devam ediyor. Bu sebepten dolayı ‘İnsanın Teknolojik Yalnızlığı’, ‘Demokrasi’nin Kısa Tarihi’ ve ‘Demokrasi’nin Çok Kısa Tarihi’ isimli üç adet kitabım bulunmaktadır. Özellikle Cemil Meriç, Necip Fazıl Kısakürek gibi ustaların eserlerinden yola çıkarak şiirler yazıyorum. Şunu unutmamak gerekir, “Kitap bir zehir olsa, panzehiri yine kitaptır”

KİTAPLARIM ;

  

Kitabın Önsözünden;

İçinde bulunduğumuz yüzyıl, bilim ve teknoloji alanında ciddi buluş ve yeniliklere imza atılmış olması münasebetiyle çoközel bir yere sahiptir. Bugün, günümüz insanı uzun yıllardan bu yana üzerinde çalışılan ve geliştirilen teknolojik aygıtların tüm imkânlarından istifade ediyor. Yenilikler anlamında bunun, elbette ki, bir son olduğu söylenemez. Bilgisayar ve bilgisayar teknolojilerinin süratle gelişmeye devam ettiği ve ileride de muhtemelen aynı hızla devam edeceği dikkate alınacak olursa, bu tip teknolojik adımlamaların çağdaş insanı her geçen gün daha ileri noktalara taşıyacağı kesindir.

Temelde günlük hayatın bir parçası haline gelen teknolojinin, ev, iş ve eğlence sahasında vazgeçilmez bir faktör olarak durduğu çok açık. Ancak hayatın her alanına hükmeden teknoloji de birçok teknik aygıt gibi bir ‘kullanım kılavuzu’ gerektiriyor. Yaşadığımız hayatın bile, ‘doktor reçeteleri’ gibi bu anlamda bir kullanım kılavuzu varken, hayatın içerisinde çok aktif bir biçimde yer alan bir unsurun (teknolojinin) kılavuzsuz kullanılabileceği düşünülemez. O halde diyebiliriz ki, evet, teknolojinin de bir kullanım kılavuzu vardır. 

 

Kitabın Önsözünden ;

Günümüz dünyasının en yaygın ve en ideal yönetim biçimi olan demokrasi; çoğunluğun, yani halkın yönetime gelmesi ve idarede etkin rol oynaması anlamını taşır. Şüphesizderin tarihi geçmişe dayanan sosyolojik gelişmelerin ve uğrunda verilen büyük mücadelelerin sonucu olarak bu günlere gelmiştir. Başlarda Herodot ve Aristoteles ile siyaset sahnesine kazandırılan demokrasi, uzun bir zaman dilimi içerisinde birçok siyaset bilimci ve felsefecinin de katkısıyla hayat bulmuş;ilerleyen yıllarda Magna Carta, Rönesans ve Reform, Avrupa Aydınlanması, Virjinya Haklar Beyannamesi ve Fransız Devrimi ile önemli bir mesafe kat etmiştir. Abraham Lincoln’ün, “Halkın, halk tarafından, halk için yönetimi…” şeklinde tanımlamış olduğu demokrasi; toplum fertlerinin ortak değerler etrafında barış, huzur ve kardeşlik duygularıyla yaşamasının önünü açmıştır. “Halkın, kendi seçtiği idareciler tarafından yönetilmesi…” gibi çok önemli bir amaca hizmet eden demokrasi, belli bir kişi ya da zümrenin mutlak egemenliğine son vermiş, sevk ve idaredeki tüm yetkiyi milletin kontrolüne bırakmıştır. 

 

Kitabın Önsözünden ;

Ünlü Fransız tarihçi ve sosyolog Maxime Leroy’un bir tespitiyle başlamak istiyorum. Leroy, çağdaş cemiyet ekseninde yazdığı yazıların birinde, “Cemiyeti kıvrandıran ıstırapların hiçbirisi zannedildiği kadar yeni değildir; dolayısıyla ilaçlar da yeni değildir.” diyor. Bu çok çarpıcı bir ifade… Leroy bu tespitiyle, aslında sadece yaşadığı döneme ya da bugüne değil, bir anlamda geleceğe de ışık tutuyor. “Dün” yeni olmayan birçok ıstırap ve ilaçlar, kuvvetle muhtemeldir ki, bugün olduğu gibi gelecekte de var olmaya devam edecek. Bu ıstırabı belli sebeplere bağlı sosyolojik tepkiler ve kitlesel sosyal olaylar şeklinde tanımlayabiliriz. Belki şekil değiştirecek, belki isim değiştirecek belki de farklı sebeplerle ortaya çıkacak. Durum her ne olursa olsun, küçük veya büyük ölçekli toplumsal sorunlar yaşanmaya devam edecek. Tabi, tehdidi ortaya koyan varlığın gücü, potansiyeli ve niteliği ölçeğinde.




Yayınlanma Tarihi : 08.12.2020